Hizmet Tespit Davası Nedir?
Hizmet tespit davası, belirli bir dönem çalıştığı halde sigortası yapılmayan yahut yüksek maaş aldığı halde sigorta primleri eksik yatırılan işçilerin, sosyal haklarını temin etmek üzere açmış olduğu davadır. Hizmet tespit davası 5510 Sayılı sosyal güvenlik kanunundan doğan bir davadır. Bu nedenle hizmet tespit davasının sonuçları da yalnızca sosyal sigortalar kapsamında kendini gösterir.
Hizmet tespit davasının kabul edilmesiyle birlikte, işçinin çalıştığı dönemler SGK nezdinde tescil edilir. Böylelikle emekli maaşının yükselmesi, emeklilik süresinin kısalması bunlarla birlikte işçilik alacakları kapsamında yer alan kıdem ve ihbar tazminatının yükselmesi gibi kazanımlar söz konusu olacaktır.
Hizmet Tespit Davasının Özellikleri
Hizmet tespit davası, diğer hukuk davalarından farklı yargılama usulüne tabidir.
-Hizmet tespit davasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Buna göre hakim talep olmaksızın re’sen araştırma yapar. Ancak belirli hususların hakime hatırlatılması her zaman faydalıdır.
-Hizmet tespit davasından feragat mümkün değildir. Anayasa’nın 60. maddesinde gösterildiği üzere sosyal güvenlik haklarından feragat edilemez. Dolayısıyla hizmet tespit davasından da feragat edilemez.
Söz konusu farklılıklar nedeniyle, hizmet tespit davası ile birlikte diğer işçilik alacakları davasının birlikte açılması mümkün değildir. Her iki dava ayrı olarak açılmalı, işçilik alacakları davasında hizmet tespit davasının sonuçlanması bekletici mesele yapılmalıdır. Yazımızın devamında bu hususta detaylı açıklamalar yapacağız. Hatırlatmalıyız ki, hizmet tespit davası işçilik alacakları yönünden zamanaşımının kesilmesini sağlamaz.
Hizmet Tespit Davasında Tazminat İstenebilir Mi?
Yukarıda ifade edildiği üzere hizmet tespit davasıyla yalnızca sosyal haklar talep edilir. Hizmet tespit davası kapsamında işverenden yahut SGK’dan tazminat talep edilmesi mümkün değildir. Şayet aynı dava kapsamında tazminat talebi de bulunursa, mahkemece dosyanın tefrikine karar verilerek ilgili mahkemeye gönderilmesi söz konusu olacaktır. Yeterli hazırlık yapılmadan açılan tazminat davasının kaybedilmesi maddi açıdan işçi aleyhine yoğun külfet doğuracağı için dava açılırken talep sonucu kısmına ekstra özen gösterilmelidir.
Hizmet Tespit Davasında İspat Yükümlülüğü
Hizmet tespit davasında ispatı gereken husus, işçinin iddia edildiği süre boyunca iddia edildiği şartlarda çalışmasıdır. Örneğin işçinin maaşı asgari ücretin iki katı olmasına rağmen, sigorta primi ödemelerinin 5 yıl boyunca asgari ücret üzerinden yapılması olayında; işçinin maaşını ispatlaması gerekecektir. Uygulamada genellikle SGK’ya bildirilen maaş tutarı banka hesabına yatırılır, kalan kısım ise elden işçinin kendisine ödenir. Bu durum esasında prime esas kazancın tespiti olarak ayrı bir dava içerisinde görülse de, hizmet tespit davası kapsamında prime esas kazancın tespiti de talep edilebilir.
Elden alınan meblağın ispatı hususu oldukça zordur. İddia edilen kısmın belli bir meblağı aşması halinde, senetle ispat kuralı devreye girecek ve ispatı için yazılı bir belgenin varlığı aranacaktır. Senetle ispat sınırı ise 2022 yılı için 6640 lira olarak belirlenmiştir. Bunun dışında ücretin ispatı için şu yollara başvurulabilir:
-Tanık delili: elden ücret ödendiğine dair tanıkların varlığı son derece önemlidir.
-Emsal ücret araştırması: işçinin yaptığı işin niteliğine göre meslek odalarından emsal ücret sorulması talep edilebilir. Emsal ücret araştırmasına ilişkin yazımızı inceleyebilirsiniz.
-Yemin delili: davalı işverene yemin teklif edilmesi söz konusu olabilir.
-Gerçek ücreti gösteren her türlü belge, defter ve kayıtlar ücretin ispatı hususunda kolaylık sağlar.
Hizmet Tespit Davası Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Midir?
Kural olarak iş hukukunda, İş Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar için zorunlu arabuluculuk dava şartı getirilmiştir. Ancak hizmet tespit davası 5510 sayılı sosyal güvenlik kanunundan kaynaklandığı için zorunlu arabuluculuk şartına tabi değildir. Dolayısıyla arabulucuya başvurmadan doğrudan dava açılması mümkündür.
Hizmet Tespit Davası Kime Karşı Açılır?
Hizmet tespit davasında talep edilen hakkın sosyal haklardan ibaret olduğunu, mali olarak (tazminat) herhangi bir getiri sağlamayacağını ifade etmiştik. Her ne kadar bu gerekçeyle davanın Sosyal Güvenlik Kurumuna açılıp açılmayacağı tartışılmış olsa da bugün uygulama, davanın doğrudan işverene yönelik olarak açılacağı yönündedir. Ancak dava Sosyal Güvenlik Kurumuna da ihbar edilmekte, Sosyal Güvenlik Kurumu işveren yanında feri müdahil olarak davaya katılmaktadır. Ayrıca kanunun verdiği özel yetkiyle, SGK’nın hükmü tek başına istinaf etme yetkisi bulunmaktadır.
Hizmet Tespit Davasında Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Hizmet tespit davalarında kural olarak 5 yıllık dava açma süresi söz konusudur. 5 yıllık hak düşürücü süre, hizmetin ifa edildiği yıl sonundan itibaren işlemeye başlar. Ancak 5 yıllık hak düşürücü süre mutlak olmayıp istisnaları vardır. Söz konusu istisnaları şu şekilde sıralayabiliriz:
-Sigortalıya ait belgelerin (işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primlerine ilişkin tablo, sigortalı hesap fişi) SGK’ya verilmiş olması.
-İşçinin işverene bağlı olarak çalıştığının çeşitli şekillerde tespit edildiği durumlar. Örneğin denetimler sırasında işçinin sigortasız olarak çalıştığının tespit edilerek raporlanması hali.
-İşçinin işverene bağlı olarak çalıştığı sürece ilişkin işçilik alacaklarının yargı kararıyla saptanmış olması.
Söz konusu durumların tamamında SGK işçinin çalıştığından haberdar olmuş olacağı için 5 yıllık hak düşürücü süre uygulama alanı bulmayacaktır.
Hizmet Tespit Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Hizmet tespit davasında görevli mahkeme iş mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yeri yahut hizmetin görüldüğü yer mahkemeleridir.
Hizmet Tespit Davası İle Birlikte İşçilik Alacağı Davası Açılabilir Mi?
Yukarıda ifade edildiği üzere, hizmet tespit davası diğer özel hukuk davalarından farklı özelliklere tabidir. Yargılamanın yürütülmesi sırasında re’sen araştırma ilkesi, feragat yasağı ilkesi gibi ilkeler göz önünde bulundurulur. Bu nedenle hizmet tespit davasının kendi türünde olmayan diğer davalarla, özellikle işçilik alacağı yahut işe iade davası gibi bir davayla aynı anda açılması mümkün değildir. Şayet hizmet tespit davası ve işçilik alacağı davası aynı anda açılırsa, mahkemece tefrik kararı verilerek dosyalar ayrılacak, her iki yargılama ayrı dosyalar üzerinden yürütülecektir.
Sonuç
Hizmet tespit davası, kendine has özellikler taşıyan, bu nedenle diğer davalarla birlikte açılması mümkün olmayan ve temelde sosyal hakların SGK nezdinde tescilinin talep edildiği dava türüdür. Niteliği gereği hizmet tespit davasında tazminat talep edilmesi mümkün değildir. Ayrıca kural olarak davanın açılması 5 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Hizmet tespit davasında tanık delili son derece önemlidir. Bununla birlikte davada hangi delillere başvurulacağı somut olayın özelliklerine göre değişir. Dolayısıyla dava açılmadan önce mutlaka alanında uzman bir avukatın desteği alınmalıdır.
Av. Mücahit KAYNARCA